1 Aralık 2009 Salı

İŞ

Artık izin sürem doldu bebeğim seninle geçirdiğimiz o dolu dolu zamanımız olmayacak. Çünkü anne  artık iş başı yaptı. Ama bana inan işin haricindeki her dakikamı yine senle oyunlar oynuyarak, yemek yiyerek, kitap okuyarak, kısacası senin istediğin her şeyi yaparak geçireceğiz. İlk günümüzü sana anlatayım baban biraz geç gitti işe belki sen benim yokluğumu yadırgarsın diye, sana bakmak için ilk babaannen geldi daha sonrada anneannen gelecek. Ben de belli bir süre öğlenleri geleceğim ama ilk günün çok durgun geçmiş babaannen ne yaptıysa seni pek güldürememiş bense senin her anını merak ederek geçirdim birbirinmizden ayrı olmaya alışabilecekmiydin. Çok yaramaz bir bebek değilsin MAŞALLAH öyle durmadan ağlayan ama durgun oluşun bizi biraz üzdü tabi, napalım bebeğim hayat şartları buna hepimiz alışmak zorundayız. Sende bende alıştıkta artık ve sen biz eve geldiğimizde o kadar güzel tepkiler veriyorsun ki her kez işten eve dönerken bu anı heyecanla bekliyor. Kapının sesini duyunca babaannenele sen kapıya doğru geliyorsunuz sen şöyle bir bakıp o güzel gülüşünle bizi karşılıyorsun ellerinle alkış yapmaya çalışıyor çığlıklar atıyorsun bu sevinç belirtiside bize bütün günün ayrılığını ve yorgunluğunu unutturuyor babana teyzene bu güzel karşılamalarını hep yapıyorsun sevgi dolu bir bebeksin sen bizde seni çok seviyoruz bebeğim her şey senin için sana daha güzel gelecek verebilmek için sevgili kızım.

BAYRAM

Bu benim ikinci bayramın sevdiklerimizle sağlık, mutluluk içinde nice bayramlara. İşte teyzemin aldığı bayramlıklarım ve bennnn.





23 Kasım 2009 Pazartesi

DEFNE


CANIM KIZIMIZ, EVİMİZİN NEŞESİ

22 Kasım 2009 Pazar

Bayram alışverişi


Bayram alışverişi için gittik Armada'ya. Ama kafamız karıştı bayram mı geliyordu yoksa yeni yıl mı? O kadar güzel süslenmişti ki bütün mağazalar. Herkes yeni yıl için hazırlığını yapmıştı bile. En beğendiğimiz mağazanın önünde resimler çektirdik annemle. Sonra bana uzun zamandır aradığı kitabı bulduk Remzi Kitabevinde. Orda tükenmemişti çok şükür.

Alışveriş merkezine gidilir de oyuncaklarla oynamadan dönülür mü? Tweety ve Ben yaptığımız işi ne kadar da ciddiye almışız değil mi? "Şöförle  konuşup kimse dikkatini dağıtmasın  yoluna önüne baksın"


Ay bu da nerden çıktı Teyzemin silahşör arkadaşları mı acaba? "Pardon şşşşş bakarmısınız acaba siz de  eskrimci misininiz? Hu huu ver bakıyım şu kılıcını teyze bu nasıl kullanılıyorr acaba?

BABAM ve bennn


Bu gün pazar ve babam yabancı dil sınavına girmek için gitti. BAŞARILAR BABACIM SENİ ÇOK SEVİYORUM SABAH UĞUR OLSUN DİYE SENİ GÜLÜCÜKLERLE YOLCU ETTİM. Aslında bu sınava taaa geçen dönem girecekmiş ama ben aceleci davranmışım ve o gün annem hastaneye yatmış babamda sınava girememiş. İnşallah yüksek puan alırsın da önceki sınava giremediğine üzülmezsin.

21 Kasım 2009 Cumartesi

Bu akşamda künefe yemeğe gidildi


Ben size dedim bunlar geceleri geziyorlarmışta ben uyuyormuşum meğer. Çıktık yola hava gene çok soğuk tabi benim üstümdekilerden anlaşıldığı üzere yeni açılan pidecimi yoksa kebapçımı karar verilemedi önce babam dedi ki " künefe kebapçıda yenir ama şu yeni yeride bir keşfedelim"   .
Keşfedelim keşfetmesine de bana içeri girer girmez bir uyku bastı bekliyorum arada bir gözümü açıyorum şu künefe diye yola çıktığımız tatlıyı görmek için ama dayanamadım sonrası için size o  nedenle görüntü veremiyorum ama arabada konuştuklarını duydum "künefe kepapçıda yenirmiş gerçekten  keşke oraya gitseydik" sanırım memnun kalmadılar burdaki tatdan. Bensiz yerseniz :)

20 Kasım 2009 Cuma

İlahi Teyzeee


Teyzemin canı gecenin bir vakti (23:50) kokoreç çekince annem dururmu hemen tabiki oda istedi babamda sağolsun onları kırmadı ve biz kokoreç yemeğe gitmek üzere hazırlanmaya başladık. Ankaranın soğugu bize işlemesin diye sıkıca giyindik :)

Hem ne sıkı annem kaç kat giydirdi beni içinde hareket edemedim. Bu gün iyiki uyumamışım erkenden belkide kaçıracaktım bu muhabbeti yoksa ben uyurken, akşamları erkenden, bunlar böyle geziyorlar mı? Bir kaç akşam geç yatayım bakalım başka daha neler oluyor dişlerim yüzünden zaten uykudan da bişey anlamıyorum.

Sonuç: Atatürk Orman Çiftliğine gidilir, kokoreçler için sıraya girilir, yanına da ayranlar açılır afiyetle yenir.

17 Kasım 2009 Salı

Dişlerim Kaşınıyor


İkinci dişimde çıktı sanırım üstten de  gelecek ve benim dişlerim çokkkkk kaşınıyor. Elime ne geçse ağzıma atmamdan kaynaklanıyor olsa gerek annemin son çare olarak rahatlatır amacı ile tutşturduğu soğanda pek fayda etmedi.

15 Kasım 2009 Pazar

Kuzen Düğünü


Annemin kuzeni Tamer abinin düğününe gittik bu pazar anneannem ve dedemde Antalya'dan geldiler. Süslendik püslendik gittik. Sibel kuzenin oğlu Sarp'ta süslenmiş gelmişti ikimizin resmini çektiler ama çok kalabalık ve sıcaktı.
 
Sarp'la tanışmak istedim fakat Sarp pek oralı olmadı "heyyyyyyyyyy Sarpp"


Beni duymayınca kulağını tuttum "duymuyormusun sana sesleniyorum" etraftaki herkez kulağını tutunca kahkahayı patlattı ben anlamadım noldu :)

"Burdayım!!! oyuncağım da var oynamak ister misin" sanırım pek keyfi yok annesine gitmek istiyor.

"Güle güle tekrar görüşürüz bye bye" ve işte size düğünden kareler :)


6 Kasım 2009 Cuma

İşte bir kontrol günümüz daha...

13:30 da randevumuz vardı fakat her zamanki gibi uzun bir bekleyişten sonra içeri girebildik. Yoğun bakımdı orası Defne gibi doğmuş birçok bebeğe bakan doktorların muaye ettiği bir yer olunca zamanlama gibi bir şey olamıyor orda heran herşey yaşanabiliyor bizde alıştık bu bekleyişlere. Beklerken de senin gibi erken doğmuş senden büyük ve küçük bebeklerle de gene karşılaştık hikayelerini herkez anlattı her kontrol için gittiğimizde olduğu gibi bir sürü acı tatlı hikayeler... Bazıları şanslıydı bazıları ise şanssız üzüldük onlar için Allah yardımcıları olsun ve şükürler olsun ki sen sağlıklısın bebeğim önce Allahın sonra ordaki doktorlarımız ve hemşirelerimiz sayesinde "AKCA BEBEK" blogumuzun adını aldı bu isim. Çünkü sana uzun süre bu şekilde hitap edildi tam 26 gün kalmıştık yoğun bakımda.
Beklerken çok sıkıldın, acıktın mızıklanmaya başladın oysa ne çok istiyordum seni neşeli canlı görmelerini. Muayene sıramız geldiii



Her şey iyi görünüyor dedi doktor İlke ablan sadece kontrol amaçlı yapılması gereken testler olduğunu söyledi sonrada sordu Defne ne yiyor diye bende ne yemiyor onları söyleyelim "salça, tuz, şeker, bal, yumurta beyazı" Doktorun şaşırdı nasıl yani tavuk yiyor mu mesela dedi bende evet pilavının üstüne didiyorum diyince bir çığlık "ayyyyyyy pilavda mı yiyiyor" baktım olmayacak dedim ki öyle tatımlık yani doyumluk değil içerde doktor Emel ablan da varmış tatımlık yediriyolarmış neyse ki falan dedi ama babanla biz birbirimize baktık, yiyiyorsun ama maşallah biz napalım. Kan testi için canın acıyacaktı ve bizde sen ağlamadan onlarla bir hatıra resmin olsun istedik soldan sağa Doktor Emel OKULU ve İlke Mungan AKIN, hemşire Gültaze Hanım orda kaldığım sürece bana en iyi desteği veren hemşire oydu bugün onun olmasını çok istemiştim ve oda ordaydı. Akıllıca bir karar vermişiz çünkü canın çok yandı uzun süre sakinleşmedin önce çekilmiş olan bu resminde oysaki ne güzel gülmüştün birde ordan çıkıp aşıda olunca iyice yorgun düştün arabaya biner binmez uyuyakaldın ama iççekerek uyudun hep. Her şey senin sağlığın için benim güzel kızım.


3 Kasım 2009 Salı

Diş Hediyen

Efsane klasikleri görmek için gittiğimiz alışveriş merkezinde gezintimiz bittikten sonra sana diş hediyeni almak üzere girdiğimiz bebek mağzasındaki oyuncaklara baban seni götürünce biner binmez direksiyona sarılıp sağa sola yapman bizi çok şaşırttı (hamileyken çok araba kullandım etkisi olabilirmi ki :) )tabi biz görüntüleyeseye kadar ilgin dağıldı zaten fotoğraf çekildiğini anladığın anda kameraya bakıyorsun kime çektiysen artık ?

İşte bu da hediyene kavuşmuş mutlu halin.
Biraz muzur bir gülüş bu. Artık içinden neler geçiriyorsan:)

AKTİVİTE (1 ) İçinde ne var?

Sen yavaş yavaş oturmaya başlayıp eşyaları rahatlıkla tutabilir hale gelince sana bir süpriz çantası yapmaya karar verdim. Şimdilik nasıl bir tepki vereceğini merak ettiğim için oynamayı sevdiğin peluş oyuncaklarını ve tahta malzemelerini seçtim. Dokunma duyusunu tahta oyuncakların daha iyi uyardığını, bebeklerin duyularıyla algıladıkları her şeyin hafızıya kazındığını bir kitapta okumuştum. Bir sonraki süpriz sepetin daha farklı olacak. Merak, ilgi, heyecan duyularını uyandıracak ve bütün bunları, nesleleri incelerken kullanabileceksin. Tat alma (ilk dişininde çıkmasıyla bütün her şeyi ağzına götürerek), inceleme ve keşfetme (torbadan her çıkardığın nesneyi sağa sola evirip çevirerek), işitme (marakasını ve çıngırağını sallayarak), dokunma (özellikle kozalağa yaptığın gibi), koklama (bu konu ile ilgli bir şey koymamıştım bir sonraki süpriz sepetinde eklemek üzere bir kenara not aldım, gerçi seninde nesleleri kokladığını hiç görmedim belki vanilya yada kahve, lavanta gibi bişeyleri tuzluğun içine koyup koklama duyunu keşfetmeni sağlayabiliriz)
İşte deneyimlerinden örnekler:)

1 Kasım 2009 Pazar

İlk Dişin


01.11.2009 Pazar gecesiydi ve biz Cem abinin düğününden gelmiştik. Senin üstünü değiştirip yatırmak üzereydik ki baban yeni dişini gördüüüüü. Bana söylediğinde inanamadım çünkü daha erken olduğunu düşünüyordum sanırım bu konuda da acelecisin Defne. İlk dişi gören hediye alırmış yaa bakalım sana ne hediye alacak ;) Gelişiminle ilgili herşey bizi çok heyecanladırıyor ve mutlu ediyor şimdi seni güldürmek için daha bir çaba gösteriyoruz o diş seni daha da sevimli yaptı annecim. Henüz çok küçük bir diş olduğu için resimleyemedik. Sağlıklı dişler olması dileğiyle...

25 Ekim 2009 Pazar

Bahardan kalma son günler...





Teyzemin iş yeri Eryaman'a taşındı. Geçen hafta sonu hava çok güzeldi ve ailecek teyzemin yeni yerini görmeye ordan da Göksu parkına gittik. Ailecek gittiğimiz ilk park gezisiydi bu. Bu türden yerler az olduğu için yazın gelebileceğimiz bir güzel yer daha öğrenmiş olduk. Ordan ayrılırken babamın gün batarken çektiği, güzel resimlerimleri de eklemek istedim :) babacım saygılar .

20 Ekim 2009 Salı

Babaannemin Bahçesi


Antalya'daki söz, nişan telaşı içinde hiç karşılaşmadığım kadar çok kalabalıkla karşılaşıp mıncıklanmadık yerim kalmadığı şu günlerde bir rahat nefes almak için yaylaya babaannemin bahçesine organik tarımla tanışmaya gittim.

18 Ekim 2009 Pazar

Nazlı Yengem ve Dayım Onur'un Nişanı







Akşam uyuya kalınca dayımlarla bir resim bile çekilememişim. İyi ki nişan başlamadan bu resimleri de çekmişler yoksa bir hatıra resmim bile olmayacaktı.



2 Ekim 2009 Cuma

DEFNE diyor ki...

Bazı günler anne ve babam sabah erkenden uyanıyor telaşlı bir hazırlıktan sonra arabamıza binip yola koyuluyoruz, yol ne kadar sürüyor ben hiç bilemiyorum çünkü her arabaya bindiğimde uyuyakalıyorum uyandığımda ise kendimi bir salonda beklerken buluyorum sonra ismimi söylüyorlar biz içeri giriyoruz beni arabamdan alıp hemşire ablalar doktor muayenesi için hazırlıyorlar doktor ablalarımda evire çevire bana baktıktan sonra (arada bir bu mıncıklamalar kusmaya dönüşebiliyor elimde olmadan) bizimkilerle başlıyor bir sohbet ne yapıyorum ne yapmıyorum vs vs. sanırım annem biraz fazla sorular soruyor :) işimiz bittikten sonrada bazı günlerde aşı denilen şu canımı yakan ama sağlığım için olduğum iğneler var işte bu günleri hem çok seviyorum hem hiç sevmiyorum. Sevmiyorum canım acıyor, seviyorum annem ve babam bana mutlaka güzel bir oyuncak alıyorlar sanırım benim o çok ağlamam ve bu hastaneye hala geliyor olmamıza dayanımıyorlar. İşte bu ayki yeni oyuncağımda bu. Babamın ne zamandır baktığı ama almayı bir türlü fırsat bulamadığı ama şu anda benim bayıla bayıla oynadığım oyuncağım.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Ek Besinler




Artık 6 aylık oldum ve sadece anne sütü sloganından kurtulup ek besinlerle tanıştım şu yoğut denen besini pek sevmesemde çorba çeşitlerine,meyvelere ve akşam yemeklerine bayılıyorum. Annem yoğurdu sevdirmek için en sevdiğim meyveleri içine rendelesede sevmem konusunde pek başarılı olamadı:) sanırım benim için çok faydalı bir besin olsa gerek çünkü annem asla pes etmiyor.

1 Ağustos 2009 Cumartesi

HOŞGELDİN DEFNE

Defne 31 haftalıkken, doğana kadar erken doğum konusunda hiç bir fikrimiz yoktu. Kızımız bize bir süpriz yapmış ve 23 Mart 2009 tarihinde, 1300gr doğdu. Önce bir telaş içinde neyin ne oluğunu anlayamadan bir kaç gün geçti emin ellerde idik hastanemiz ve doktorumuzdan ordaki hizmetten de çok memnunduk ve belkide birazda bunların etkisiyle daha erken doğum nedir ne gibi sıkıntıları vardır bilemedik ta kii özel hastaneden ayrılıp bir devlet hastanesine geçesiye kadar çünkü Defnenin tamamlaması gereken 40 haftayı hastane ortamında geçirmesi gerektiğini bazı özel koşulların gelişebileceğini öğrendik. Zor günlerimiz başlamıştıı... Bunları anlatıp anlatmama konusunda kararsızım güzel olan hiç bir şey kolay elde edilmez biliyorum annelikde çok zor ama bazıları için daha da zor, bazıları içinde ÇOK daha zor bunuda gittiğimiz hastanede yoğun bakımda yatan diğer bebekleri görünce anlayıp hala kontrollere gittikçe orda dinlediğimiz hikayelerden sonrada bolca şükredip allahımıza dualar ettiğimiz bu günlerde farkediyorum. Erken doğan bebeklerin o kadar çok sağlık sorunları oluyormuş ki çok şükür ki Defne sadece erken doğdu ve sağlığı ile ilgili hiç bir sorunumuz olmadı ordan kaptığı rota virüsü dışında. Doktorlar hastalığın 15 gün kadar süreceğini söylemesine rağmen bizim kızımız güçlü bir bebekti ve çok kısa zaman içinde atlattı. Erken doğan bebekler çok zeki ve hareketli mücadeleci olur diyorlar sanırım daha doğar doğmaz yaşamda kalma mücadelesini verdikleri ve bir çok acıyı çok küçükken tattıkları için. Aslında o kadar çok şey var ki yazılabilecek ama ben çok kötü şeylerden bahsetmek istemiyorum o günler geride kaldı ve biz ameliyat olmadan herhangi bir müdahale gerektirmeden sadece anne karnında geçirmesi gereken süreyi ve gereken kilo alımını sağlaması için biraz hastanede kaldık !!!
Doktorlar gelipte artık yavaş yavaş çıkışa doğru yaklaşıyorsunuz dediklerinde hepimiz çok mutlu olmuş bir o kadarda korkmuştuk. Defne çok küçüktü 1800gr olmuştu ve çok dikkatli olmak gerekiyordu. Ama artık biran önce hastane ortamından da kurtulmak istiyorduk ve işte o gün gelmişti doktorlar öğleden sonra taburcu olacağımızı söylediler tabi çıktıktan sonrada başımıza neler gelebileceğini anlattılar, nelere dikkat etmemiz gerektiğini de:( bizim bir acil durum olduğunda hemen neler yapmamız gerektiğini en yakında çocuk yoğun bakım hastanesi nerdeyse oraya yetişmemiz gerektiğini söylediklerinde donmuş kalmıştım o an anladım ki daha hiç bir şey normale dönmemişti babannemiz geldi bize ilk olarak yardıma herşeyine çok dikkat edilecek çok titiz davranılacaktı. Ama artık evimizde olacaktık o bile bize iyi gelecekti biliyordum eve geldiğimizde Babası ve teyzesinin bize hazırlamış olduğu güzel odamızla karşılandık artık evimizdeydik ve o günler geride kalacaktı işte bundan sonraki güzel günler de burada kalacak... "HOŞGELDİN DEFNE" prensesimiz, güzel kızımız, evimizin neşesi hoşgeldinnn.